600 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava!
Dört Mevsim Sonbahar - Tehlikeli Masallar - Ahmet Altan | Yeni ve İkin

Dört Mevsim Sonbahar - Tehlikeli Masallar

ISBN / BARKOD : 12345678309900
Üretici : EVEREST SAHAF
Yazar : Ahmet Altan
Sayfa Sayısı : 528
Konu Edebiyat / Türk Edebiyatı
Son zamanlardaki satış : 1
Dört Mevsim Sonbahar Bu romanda herkesin gözleri lacivert. Hiç lacivert göz görmedim ama lacivert gözleri severim. Lacivert gözlerin derinliklerinde, bilinmeyen diyarlardan maceraperest seyyahların getirdiği anlamlar yatar. Bence tabii... Yazının devamı...
STOKTA YOK
Kitapsahaf Fiyatı : 5,00

Ürün Özellikleri

Stok Kodu

12345678309900

Boyut

11.00x18.00

Sayfa Sayısı

528

Basım Yeri

İstanbul

Basım Tarihi

2013-03

Kapak Türü

Ciltsiz

Kağıt Türü

2. Hamur

Dili

Türkçe

Dört Mevsim Sonbahar Bu romanda herkesin gözleri lacivert. Hiç lacivert göz görmedim ama lacivert gözleri severim. Lacivert gözlerin derinliklerinde, bilinmeyen diyarlardan maceraperest seyyahların getirdiği anlamlar yatar. Bence tabii... Dışarıda cıvıltılı bir ilkyaz güneşi, tazelenen ve yeniden doğan dünyanın yeşillikleri üstüne, işveli bir salıntıyla sıcacık altın tozları serpiştiriyor. Ben, senin için ey kari, bir roman yazıyorum. Kapı çalınıyor. Kim geldi acaba? Kimi istersem, kimin ismini yazarsam o gelir, Yazmanın bu yararı var işte, küçük bir işaretle, canımın istediğini getiririm. İstersem fikrimi değiştiririm, Kim ne yapabilir? Hadi bakalım, kapının zili çalmadı, gelen giden yok. Tamam mı? Yoo, tamam değil, çünkü fikrimi yeniden değiştiriyorum, zil çalıyor ve Ali, yani kardeşim geliyor. Karşımdaki koltuğa oturuyor, biryandan da önümdeki kâğıtlarla daktilo makinesine şöyle bir göz atıyor. "Ne yapıyorsun?" "Roman yazıyorum." Haksız yere azarlanmış bir çocuk gibi, bir an irkilerek anlamadan bakıyor yüzüme. "Niye?" Tehlikeli Masallar Kimi özlediğimi tam anlayamıyordum. Özlem içimi yırtıyordu ama özlediğim insanın yüzünü tam seçemiyordum; bir Berrin'i görüyordum, bir Sevda'yı; ikisini bir arada özlüyordum. Bunu, bu tür bir ikilik yaşamamış birine anlatmak çok zordu ama sanki birbirlerine yapışıp bir bütün olmuşlardı aklımda, onları birbirinden ayıramıyordum. Hangisinin şu anda yanımda olmasını isterdim diye soruyordum kendime ve bulduğum yanıta kendim de şaşırıyordum; hiçbirini istemiyordum, hiçbirinin varlığı şu anda duyduğum özlemi dindirmeye yetmeyecekti; aksine aralarından biri biranda salonda beliriverse, öbürlerine duyduğum özlem daha da artacaktı. Bir fırtınanın içinden geçer gibiydim; o fırtınanın içinde, Berrin'in sevişirken inler gibi sorduğu soru geliyordu aklıma. "Kimdi o yazdığın kadın? Nerede o?" Yalnızlık ve sessizlik beni boğuyordu; başkalarının yanındayken özlediğim yalnızlık, ona kavuştuğum anda öldürmeye başlıyordu beni. Şimdi çıkıp birilerini bulsam, daha onlarla konuşmaya başladığım an yeniden yalnızlığımı özleyecektim. Bunu geçiren tek şey vardı: Sevişmek.

Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.


Yorum yaz
Kapat