600 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava!
Osmanlı'nın Altın Sayfaları - Ahmet Demirci- | Yeni ve İkinci El Ucuz

Osmanlı'nın Altın Sayfaları

Osmanlı Hikayeleri

ISBN / BARKOD : 12345678304139
Üretici : Kamer Yayınları Sahaf
Yazar : Ahmet Demirci
Sayfa Sayısı : 363
Konu Edebiyat / Tarihsel Romanlar
Çanakkale Savaşlarının cereyan ettiği bölgeyi karış karış gezen, vesikalarda bahsi geçen çeşitli hadiselerin hangi derede, hangi çalının dibinde, hangi hendekte cereyan ettiğini tesbit için çok sayıda Çanakkale gazisi ile görüşen Yazının devamı...
STOKTA YOK
Kitapsahaf Fiyatı : 8,00

Ürün Özellikleri

Stok Kodu

12345678304139

Boyut

13.50x21.00

Sayfa Sayısı

363

Basım Yeri

İstanbul

Basım Tarihi

2015-12

Kapak Türü

Ciltsiz

Kağıt Türü

2. Hamur

Dili

Türkçe

Çanakkale Savaşlarının cereyan ettiği bölgeyi karış karış gezen, vesikalarda bahsi geçen çeşitli hadiselerin hangi derede, hangi çalının dibinde, hangi hendekte cereyan ettiğini tesbit için çok sayıda Çanakkale gazisi ile görüşen yazar Mehmet İhsan Gençcan anlatıyor; Savaşın üzerinden yetmiş yıl geçmiş. Birgün Alçıtepe Köyü'nden İsmail Aldıkaçtı, tarlasında çift sürüyor, tarla sınırında pulluk toprağa biraz derince dalmış; bakmış ki bir ceset, daha doğrusu bir iskelet imiş...

“Hayırdır inşallah” sözüyle üzerine eğilmiş. Elbiseleri çürümüş fakat bir cebi ve matarası sağlam; Aldıkaçtı elini cebe sokuyor ve gümüş bir saat çıkıyor, saat pırıl pırıl, kolundaki saate bakıyor; 02:15, düzeltmek için bulduğu saate bakıyor, o da 02:15'i gösteriyor.; “tesadüf” diyor. Sati kuruyor ve kulağına götürdüğünde çalıştığını anlıyor. Sonra mataraya bakıyor, bir Türk askeri matarası, içinde hala su var ve pırıl mı pırıl, dupduru!

İskeleti yine örtüyor, saati ve matarayı alıp evine götürüyor. İsmail Aldıkaçtı o gece yarısı bir kâbusla uyanıyor, rüyasında genç yaralı bir asker ağlayarak saatini ve matarasını istiyor, gerekçe olarak da saatine bakıp namaz vaktini öğrendiğini, matarasından da abdest almak için su aldığını söylüyor. İsmail Aldıkaçtı uyandığı zaman gece yarısı, çarpılırım korkusuyla sabahı zor ediyor. İsmail Aldıkaçtı, sabah ezanını duyar duymaz, soluğu tarlada alır, matarayı ve saati aldığı yere götürüp, gömüyor...

Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.


Yorum yaz
Kapat