Doğaperest Bir Biyoloğun Anılar

Yasamin kalitesi, bir günü digerinden ayiran özelliginin olmasidir. Tespih tanelerinde nisane dedigimiz daha büyük taneler vardir; burada duraksanir ya da farkli bir sey söylenir. Yasamin akisinda da nisaneler vardir ve bu nisanelerin sayisi yasamin kalitesini belirler. Bir insanin tespihinde ne kadar çok nisane varsa, o insan hayati o denli zengin yasiyor; hayatini ve iliskilerini çesitlendiriyor demektir. Benim yasam felsefem de olabildigince çok iliski kurmak, dünyanin nesnelerini ve her kesimden insanlari olabildigince tanimaktir. Bunu basardigimi zannediyorum. Bu bana yasam gücü veriyor, analitik düsünce gücümü artiriyor. Zaten bu yasam tarzi, biyolojinin genel felsefesine de uygundur. Sadece bir seye bagli kalan canlilarin ortadan kalkma sansi daha yüksektir. Bu nedenle bu kitabi okuyanlara, yasaminizi olabildigince çesitlendirin, kendi ana çalisma konularinizin disindaki konularla da olabildigince ilgilenin derim. Bu kitapta Prof. Ali Demirsoy'un bütün ailesini bir günde yitirisinin acisina ve bu aciyi yasadiktan sonra hayata nasil tutunduguna tanik olacaksiniz. Hayatini adadigi doga sevdasinin düsüncelerini, hayata bakisini nasil sekillendirdigini ve bu sevdayi gençlere aktarmak için nasil çabaladigini göreceksiniz. Dogaya tutkuyla bagli bir gencin kisisel tarihiyle üst üste binen Türkiye'nin zorlu tarihinin, onu bir dogaperest profesöre nasil dönüstürdügünün öyküsünü, kendi dilinden okuyacaksiniz.