600 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava!
Yaşadığımız Sefalet - Andre Gorz | Yeni ve İkinci El Ucuz Kitabın Adre

Yaşadığımız Sefalet

ISBN / BARKOD : 14000000000969
Üretici : Ayrıntı Yayınları Sahaf
Yazar : Andre Gorz
Sayfa Sayısı : 224
Konu Sosyoloji / Kültür ve Bilim
Politika Siyaset / Dünya Siyaseti ve Politikası
Politika Siyaset / Genel Politika, Siyaset Bilim, Siyaset Tarihi
Politika Siyaset / Politik Akımlar - Hareketler
Politika Siyaset / Sol Hareketler
Ekonomi / Araştırma-İnceleme-Kuram
Ekonomi / İş Dünyası
André Gorz, yeni bir yüzyıla girdiğimiz şu günlerde bizlere, yaşadığımız gündelik kâbuslardan çıkış kapılarını göstermeye devam ediyor. Bu yeni kitabında, önceki eserlerinde ele aldığı düşünceleri daha da olgunlaştırıyor Yazının devamı...
STOKTA YOK
Kitapsahaf Fiyatı : 20,00

Ürün Özellikleri

Stok Kodu

14000000000969

Boyut

13.50x20.00

Sayfa Sayısı

224

Basım Yeri

İstanbul

Basım Tarihi

2014-09

Çeviren

Nilgün Tutal

Kapak Türü

Ciltsiz

Kağıt Türü

2. Hamur

Dili

Türkçe

André Gorz, yeni bir yüzyıla girdiğimiz şu günlerde bizlere, yaşadığımız gündelik kâbuslardan çıkış kapılarını göstermeye devam ediyor. Bu yeni kitabında, önceki eserlerinde ele aldığı düşünceleri daha da olgunlaştırıyor ve kölesi olduğumuz “çalışma”dan kurtulmanın yollarına işaret ediyor.

Çalışma, yaratıcılığı ifade eden ontolojik, felsefi anlamından tamamen kopmuştur ve bugünkü anlamı yalnızca bir işe sahip olmaktır. Dahası, içinde bulunduğumuz bu dönemde çalışma ile yaşamlarımız arasındaki mesafe giderek açılmaktadır. Sahip olunan iş, toplumsal kimliği oluşturma işlevini yitirmektedir. Maddi olmayan entelektüel üretimle birlikte çalışma zamanı emeğin ölçütü olmaktan çıkmış; toplumsal zenginlik, o günden beri çalışma süresinden bağımsız dağıtılır hale gelmiş, değer yasası geçerliğini yitirmiştir. Diğer yandan, işsizlik büyüyen bir sorundur; bırakın geleceği bugününden bile endişe duyanlar hızla artmaktadır. İnsani yaşam standardına uygun bir gelir sağlayan kalıcı işler sadece bir avuç seçkine nasip olmaktadır.

Büyük çoğunluk ise ya geçici olarak ya da ara sıra iş bulabilmektedir. Geçmişte bir ütopya olarak görülen “boş zaman” kavramına yakınlaşıldığı yanılsamasını yaratan bu durumun, yaşamsal ihtiyaçları karşılayacak kalıcı bir gelirden yoksun olanlar açısından “boş zaman” ya da “yaratıcı faaliyet zamanı” terimleriyle ifade edilmesi mümkün değildir. “İşin önemi yok, yeter ki ay sonunda maaş ödensin” denen günler gerilerde kalmıştır; artık söylenen tek şey “maaşın önemi yok, yeter ki bir işimiz olsun.”

Oysa sosyal haklar ve düzenli gelir gibi yaşamsal ihtiyaçlar hâlâ tam günlük işe bağlıdır. İşte Gorz, tam bu noktada, insanca yaşama hakkını, vazgeçilmez ve devredilmez bir hak olarak savunmakta ve “çalışma”yı iktisadileştirilmiş zihniyetten koparmanın yolları üzerinde düşünmektedir.

Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.


Yorum yaz
Kapat