600 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava!
Zaman Yeli - Gürsel Korat | Yeni ve İkinci El Ucuz Kitabın Adresi
%30 indirimli

Zaman Yeli

ISBN / BARKOD : 9789750833502
Üretici : Yapı Kredi Yayınları ( YKY )
Yazar : Gürsel Korat
Sayfa Sayısı : 124
Konu Edebiyat / Roman - Tarihi
Son zamanlardaki satış : 2
"Geçmiş neydi? Yaşanıp bitmiş bir düş. Zaman neydi? Şimdi." "Zamanın geçişi, duruşlara benziyor. Zaman geçip gitti derken maddenin biçim ve yer değiştirdiğini söylemiş oluyoruz yalnızca; çünkü zaman bir soyutlamadan başka bir şey Yazının devamı...
STOKTA YOK
Liste Fiyatı : 16,00
Kitapsahaf Fiyatı : 11,20
Kazancınız : 4,80

Ürün Özellikleri

Stok Kodu

9789750833502

Boyut

135-210-0

Sayfa Sayısı

124

Basım Yeri

İstanbul

Basım Tarihi

2020-09-04

Kapak Türü

Karton

Kağıt Türü

2.Hamur

Dili

Türkçe
"Geçmiş neydi? Yaşanıp bitmiş bir düş. Zaman neydi? Şimdi." "Zamanın geçişi, duruşlara benziyor. Zaman geçip gitti derken maddenin biçim ve yer değiştirdiğini söylemiş oluyoruz yalnızca; çünkü zaman bir soyutlamadan başka bir şey değil" diyen Gürsel Korat'tan, tarihsel bilinçaltını zaman'la kazıyan ve "yeniden kuran" bir roman. Babai İsyanını'nın ardından Moğol istilasıyla sarsılan Selçuklu ülkesinde, Kapadokya'nın her göreni afallatan, çok dinli-çok dilli büyülü topraklarında dolaşıp duran kör bir Latin askeri ile "İnsan sevmeyen zalimler, nasıl tanrı adına hükmederler?" diyen sağır bir kilise ressamının, zamanın tozunu attıran hikâyesidir Zaman Yeli'nde anlatılan... İsyancılara karşı Selçuklu askerleriyle birlikte savaşıp esir düşen, sonra da kendilerini yollara vuran Kör Leon ile Sağır Dimitri'nin yöredeki sıradışı varlığı, beyinden ırgatına, papazından dervişine, bölgenin çaresiz insanları için yeni bir isyanın kıvılcımı haline gelecek; hiçbir şeye inancı kalmamış Emîr Haydar'ı bile değiştiren bu "dünya depremi", dinleri ve mezhepleri kaynaştırıp Kapadokya'nın karanlık yeraltı şehirlerini umutla aydınlatan "insanca" bir yaşamın müjdecisi olacaktır. TADIMLIK Zaman geçip gidiyor ve yaşananların düş olup olmadığı bile bilinmiyor. Az önceki zamanın bile. Zamanın geçişi, duruşlara benziyor. Biraz önce alnımda duran elim sanki şimdi dizimin üstünde değil; sanki hareket denen şey yalan. Sanki zaman diye bir şey yok. Geçmiş ve gelecek diye bir şey yok, "şimdiki zaman" da yok. Nesneler yer değiştiriyor; biz de buna "zaman" diyoruz. (...) Bazı gecelerde, iri inci taneleri gibi nazlı yıldızlarıyla salınan gökyüzüne baktığımda, elimin altından akıp giden zaman yelini anımsıyor, onun sırtını sıvazlıyorum. Elimin altından mı gelip geçmişti o aslan yeli? Vasili'nin baykuş yüzündeki hırçınlığa tanık olmuş muydum hiç?
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.


Yorum yaz
Kapat