Meclis ve Başkanlık Sistemi

Çalışmada Medine Anayasası ile oluşan toplum düzeni konu edilmiştir. Toplum hayatı için hak ve adalet, din ve vatan ve daha farklı eksen ve değer eşleştirmeleri yapılabilir. Bu değerler ve kavramları besleyici kaynaklar bilgi, ahlak, yasa ve hükümlerdir. Kamu yönetiminden insanların talebi hürriyet, emniyet mülkiyet adalet ve refah payıdır. Medine anayasası ile hürriyet, emniyet, mülkiyet, adalet tesis edilmiş, refah için sosyoekonomik alt yapı temin edilmiştir. Meclis, mahkeme, hükümet, seçim, devlet gibi anayasal toplum düzenine dair kelime ve kavramlar Allahın beyanında kullanılmamıştır, tıpkı akıl gibi. Fakat akletme eylemi ile ilgili onlarca kavram kullanıldığı gibi bahsi geçen bu kavramların işlerliğini sağlayan onlarca kavram vardır. Örneğin; biatın anayasal mutabakat, yönetişimin emr, emr'in devlet, şûranın meclis, karar alma yönteminin istişare, kararları azimle uygulayanın hükümet, ehil olanı aramanın rey, görev tevdi etmenin seçim, hükümet etmesi için yetkili kılınanın ulülemr, uyuşmazlıkları hükme bağlayanın mahkemeler, yönetimi de yargıyı da sınırlayanın yasa olduğu ortadadır. Geleneğin din adına dayattığı; köle edinme, nikâhsız köle evliliği, kadına şiddet, yargısız boşanma, çocuk evlilikleri, Allahın halifesi, zillullah-yeryüzü gölgesi ve seçimsiz iktidarlar, idarenin yargısız infazı, vatandaşlıkta zımmilik, faizli borç sistemi, mürtede ölüm cezası ve daha pek çok husus MEDİNE ANAYASASININ ruhuna aykırıdır ve sömürgeci bir gaye taşır. Sömürü kul hakkı gaspı ile başlayan, işgal ve savaş ile genişleyen bir süreçtir. Hak gözetme adalet, hak gaspı sömürüdür, zulümdür. Sömürüde hak yiyenler sömüren, hakkı yenilenler sömürülenlerdir. Bugün emperyalistler sömürülerini sömürülme içgüdüsü baskın (mafya, medya, muhalefet, terör ile) 5.kol faaliyeti içinde olan partnerleri ile sürdürmektedirler. Bugün bu anayasanın işaret ettiği bu taleplerin gereği yerine getirildiğinde ve adil bölüşüm, refah payı ve yeterli kişi başı yıllık gelir sağlandığında dünkü tarihdaşlar muhtemeldir ki devletiâliyeye katılmak için sıraya gireceklerdir. Bu hedef ve gayeleri realize eden, çok uluslu kamusal düzeni sağlayan MEDİNE ANAYASASI risalet elçisi Efendimizinas nebi olarak hayata yansıyan sünnetidir.