Peygamberlerde Toplum Yönetiminin Sırları;Tarih, Düşünce, Araştırma

Bu çalışmada peygamberlerin hayatlarına ve tevhit mücadelesine toplumları yönlendirme açısından bakarak ışık tutmaya çalıştık. Kur'anda adı anılan peygamberlerin hangi zaman ve zeminde davetlerini hangi yöntemlerle ortaya koyduklarını Kur'ân-ı Kerîm'den tespit etmeye çalıştık. Her şeyi yoktan var etmiş olan yüce Allah'ın varlıklara yüklediği misyonlara göz atma gereğini duyduk. Maddenin ve kâinatın yaratılışı ile insanın fıtratı ve yaratılışındaki ilgiye göz attık. İnsanların diğer varlıklardan farklı ve özel yaratılmış olduğunu tesbit ettik. Sonra Allah'ın insana verdiği değerden dolayı koruması, rahmeti, sevgisinin sonucu olarak peygamberler vasıtasıyla uyarılmalarının seyir ve serüvenine göz attık. Her peygamberin mücadelesinde karşılaştıkları engelleri tesbit etmeye çalıştık. Bu engellerin tek bir toplumun ya da tek bir peygamberin sorunu olmadığını, bütün peygamberlerin benzer mücadele ile yılmadan usanmadan büyük bir sorumluluk duygusuyla sorunlara çare aradıklarını gördük. Bu tespitleri yaparken en önemli kaynağımız Kur'ân-ı Kerîm oldu. Konu ile ilgili sahih hadisler de başvurduğumuz ikinci kaynak oldu. Şu anda elde bulunan Tevrat, İncil veya diğer dinlere ait metinlerde geçen bilgilerin tahrif edildiğine olan inancımız nedeni ile onlara yer vermedik. Peygamberlerin peygamber olduklarını ispat etmek için kendilerine yeteri kadar deliller verilmiştir. Bu deliller alışıla gelmişin dışında arada maddi vasıta olmaksızın Allah'ın yardım ve inayetiyle gösterdikleri mûcizelerdir. Metinde bu tür olaylara yer verilmiştir. Peygamberler Allah'ın en sevgili ve muhterem kullarıdır. Yarın huzûr-u İlâhîde Allah'tan en çok ikram görecek onlardırlar. Yaşadıkları dönemde Allah'ın koruması ve güvencesi altında olmuşlar, bu güveni sarsacak en küçük bir tavır ve davranış peygamberlerden sâdır olmamıştır. Hz. Âdem'den (sa) peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa'ya (sa) kadar bütün peygamberleri Allah'ın selamı ile selamlıyor, şefaatleri için duâ ve temennide bulunuyoruz.