Safahat

Mehmed Akif Ersoy onu tanımayanlar için bu sadece bir isim.Ama onu tanıyanlar için çökmekte olan bir devletin, bir ülkenin hakka yükselen sesi.Hangi şaşalı cümleleri kullansak, hangi tarafını anlatsak azdır. Bu naciz kalem hakikaten Türk şiirinin en büyük şairlerinden Mehmet Akif Üstadı anlatmaya çalışsada bu çaba zayıf noksan kalacaktır. Üstad Akif şiirleriyle, yaşamıyla,yaptıklarıyla asla inandığına ters düşmemiş ve tarihte az bulunan doğru insanlardan biri olmuştur. Çektiği zorluk-lar onu asla yıldırmamış,devrindeki ümitsiz durum onun inancını sökememiştir. Üstad Akif toplumcudur ki bu doğaldır. Memleketinin insanının duru-munu görmüş ve asla toplumdan kopmayı münevverliğin şanından soyanlardan olmamıştır. Karakterinden en ufak bir taviz vermeyen Üstad Akif gerektiğinde ölen arkadaşının çocuklarına bakmayı gerektiğinde memuriyetinden istifa et-meyi şeref saymıştır. Peki üstad Akifin bizim için önemi nedir? Elbette bu soruya pek çok cevap verilebilir. Lakin hakikati bütün noktalarıyla ortaya koyacak olursak onun bizim için önemi bir millet onu o yapan ruhtan kopmaya başladıkça güçsüzleşmiş içindeki fitneler artmıştır. Tam anlamıyla bir çöküşe giren Türk mil-letinin aydınları ve idarecileri fikir babaları olarak gördükleri Auguste Comteler ve diğer avrupalıların etkisiyle çareyi değişmekte görmüşlerdir. İşte Akif burada sesini yükseltmekten toplumdaki ve devletteki aksaklıkların çözümü için ilim ve fennin şart olduğunu söylemiş ama inancımızın bir eksiği olmadığını ve mil-letimizin İslamı tam manasıyla yaşaması gerektiğini söylemiştir. Üstad Akifi tanıyanlar ve okuyanlar görecektir ki kendisi doğru olandan şaşmamış ve gerilemekte olan Türk şiirini tekrar yükseltmiştir. Merhum Meh-met Akif Ersoy gibi şiir kişiliği ve yönü sanatkarları bulunan bir millet, ne kadar övünseniz azdır.